Fal çeşitleri, anlamları ve dindeki yeri! Falcılığın İslamiyet’te yasaklanma nedeni
İnsanoğlu hayatında gelecekte ne olacağını her dönem merak etmiştir. Bu merakını giderebilmenin, gelecekte ne olacağını öğrenmenin yollarından en çok kullanılanı da “FAL”dır. Gelecek hakkında tahminde bulunulan falın pek çok çeşidi vardır. Her kültürde ve inanç sisteminde fala bakış açısı farklılık gösterirken İslamiyet'te kesinlikle yasak, haram olarak kabul edilmekte.
Gelecekte olabilecek şeylere ve bilinmeyene olan merak, bu konular hakkında fikir sahibi olunabilecek yöntemlerden biri olan falın ortaya çıkmasına neden oldu. Gelecekte meydana gelebilecek olayları tahmin etmek için bakılan falın, farklı farklı türleri vardır.
FAL NEDİR, FALIN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Falcılık, insanlık tarihinde köklü bir geçmişe sahip olan ve çeşitli kültürlerde farklı biçimlerde ortaya çıkmış bir uygulamadır. Geleceği tahmin etme amacıyla yapılan bu pratik, birçok toplumda önemli bir rol oynamış ve günümüze kadar varlığını sürdürmüş bir durumdur.
Geçmişten günümüze fal bakmanın çeşitli birçok yolu vardır. Bunlardan en bilineni ve dost meclislerinin neredeyse olmazsa olmazı gibi olan kahve falı ve bunun yanında tarot(kağıt) falı, yıldız falı, kum falı, su falı, çay falı, katina falı gibi çeşitlenmektedir.
Kahve falı, Türk kahvesinin içilmesinden sonra fincanın ters çevrildikten sonra fincanda kalan kahve tortularına bakılarak yorum yapılmasıdır.
Çay falı, bu fal çeşidi de kahve falı gibi içilen çayın sonunda kalan tortuya bakılması sureti ile oluşmuş faldır. Yıldız falı, gökyüzündeki yıldızların hareketlerine bakılarak yapılan yorumlardır.
Tarot(kağıt) falı, üzerinde çeşitli şekillerin olduğu kağıtlarla geleceğe veya geçmişe dair yapılan yorumlamalardır.
Katina falı, Türk ve Balkan kültüründe yaygın olarak kullanılan bir fal türüdür. Tütsü, bitki ve kimi sembollerin kullanılması ile yapılan bir fal çeşididir.
Kum falı, kum veya toprağın üzerine çizilen çeşitli şekillerin yorumlanması ile yapılan fal çeşididir. Su falı, su dolu bir kaba çeşitli dualar okunarak bakılan bir faldır.
Günümüzde hâlâ hem Müslüman hem de Müslüman olmayan toplumlarda yaygın olarak fal bakımı devam etmektedir. Fal bakmanın ticari bir yönü de mevcuttur. Kimi ticari işletmelere gidilerek veya evlere falcılar çağırılarak fal bakıp para kazanan insanlar da mevcuttur.
FAL BAKAN KİŞİLER NASIL İSİMLENDİRİLİR?
Toplumumuzda fal bakan kişilere en çok “Falcı” ismi ile hitap edilmektedir ancak fal bakma yöntemleri veya amaçları çeşitlendikçe bu kişilere verilen isimler de çeşitlenmektedir. Bunlardan birkaçına bakalım:
*Kahin: Fal ile geleceği gördüğünü iddia eden kişilerdir. Kimi zaman “falcı” veya “medyum” da denilmektedir.
*Arraf: Kaybolmuş veya çalınmış eşyaların yerini bulduğunu, bildiğini iddia eden kişilerdir.
*Müneccim: Gelecekte olacak olan işleri bildiğini, gördüğünü iddia eden kişilerdir.
İslamiyet’te falcılık yasak mı? İslamiyet’te falcılık neden yasaklanmıştır? Falcılığın İslamiyet’te hükmü nedir?
İSLAMİYET’TE FALCILIK YASAK MI, NEDEN YASAKLANDI? FALCILIĞIN HÜKMÜ NEDİR?
Falcılık ve İslamiyet arasındaki ilişki, Müslüman toplumlarda karmaşık bir mesele olmuştur. İslam’ın doğuşuyla birlikte, falcılık İslam’ın öğretileriyle çeliştiği için tartışmalı hale gelmiştir.
İslam inancına göre, kader Allah tarafından belirlenmiştir ve sadece O’nun bilgisiyle gelecek bilinebilir. İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve sünnette fal baktırmak veya fal yorumlatmak konusunda açıkça uyarılar bulunmaktadır.
Örneğin, Şura Suresi’nde (42:30) “Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ın kitabında olmasın. O, ne büyük ve küçük her şeyi açıklamıştır” ifadesi, geleceğin sadece Allah’ın bilgisiyle bilinebileceğini vurgular. “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır, başkası onu bilemez.” (Enam 6-59) ayetinde “gayb” denilen kavram gelecek kavramını da içermektedir bu yüzden fal ile geleceğe dair tahminde bulunup bilgiler vermek yasaklanmıştır.
Hz. Peygamber’in hadisi şerifinde de “Dinde sonradan uydurulan her şey bidattir ve her bidat delalettir.” (Müslim, Akdiye 17;Buhari, Sulh, 5) bu hadisi şerife göre fal ve benzeri uygulamalar bidat olarak kabul edilmiştir.
Bidat dinde kaynağı olmayarak insanlar tarafından üretilen her türlü şey olarak kabul edilir. Fal da bu bidatlerin başında gelir.
Hz. Peygamber’in bulunduğu çağda kahinlerin yapmış olduğu her türlü iş Hz. Peygamber tarafından kınanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber falcılık konusunu şu cümle ile kınadığını ifade etmiştir: “Kahinler bir şey değildirler.” (Müslim, Selam 123) Yani geleceği okuduklarını iddia edenlerin sözleri boş ve safsatadan ibarettir.
Sonuç olarak;
Fala inanmak, fal baktırmak ya da sadece zaman geçsin, eğlence olsun diye yapılan her türlü fal içerikli eylem İslam dininde yasaklanmıştır.
Yapılma nedeni ne olursa olsun fallar birbirinden farklı görülmemiştir. Falcılığın insanların duygularını yönlendirmesi ve olacaklar hakkında beklenti oluşturması nedeniyle psikolojik alamda da insana zarar verebilmektedir.
Bu nedenle, İslam alimleri ve din adamları, falcılığın İslam’ın öğretileriyle uyumlu olmadığını ve hatta İslam’ın temel ilkelerine aykırı olduğunu savunmuşlardır. Ancak, buna rağmen, birçok Müslüman toplumda falcılık hâlâ yaygınlığını korumaktadır.