Longevity’nin ipuçları: Uzun ve sağlıklı yaşamak hayal değil! İşte ömrü kısaltan 10 zararlı alışkanlık…
Dünyanın farklı yerlerinde yaşayıp 110-120 yaşını gören insanlar, bilim adamlarına tıbben uzun ve sağlıklı hayatı çözebilmek için ilham veriyor. Longevity olarak tanımlanan uzun yaşamanın sağlık reçetelerinden birini de Prof. Dr. Güner Sönmez verdi…
ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ – Son dönemin sağlıkla ilgili en moda terimlerinden biri Longevity. Yani tıbben uzun ömürlü olmak…
Tıp dünyası vücudun eski işe yaramaz hücreleri değiştirip yenilerini ortama alması ve böylece yılların meydana getirdiği hasarı tamir etme felsefesine dayanan Longevity için pek çok reçete tavsiyesi ortalarda dolaşıyor. Bu reçetelerin çıkış noktası ise dünyanın farklı yerlerinde yaşayıp 110,120 yaşını gören insanlar sağlıklı yaşamanın en başta gelen kurallarının başında vücuda zarar verecek hareketleri yapmamak geliyor.
Günlük hayatımızda standart hâle gelen birçok yanlış davranışımız var. Radyoloji uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez muhtemelen her gün yaptığımız ve sağlığınıza ciddi şekilde zarar veren sağlık hatalarından 10 tanesini şöyle listeledi…
1 – Kahvaltıda rafine karbonhidrat ve şeker tüketmek: İşlenmiş karbonhidratları yediğinizde kan şekerinizde ani yükselişler ve düşüşler yaşarsınız. Günün ilerleyen saatlerinde sürekli yorgun ve aç hissetmenizin nedeni budur. Bunun yerine kahvaltınızı protein ve yağlar üzerine kurmayı deneyin.
2 – Yeterli protein tüketmemek: Tokluk, kas gelişimi ve onarımı, bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için proteinin diyetimizin merkezinde olmalı. Günlük, vücut ağırlığının kilogramı başına 0,8-1 gram protein tüketmeyi hedefleyin.
3 – Bol kalorili içecekler içmek: Bu içeceklerde şekerin emilimini yavaşlatacak lif yoktur, bu yüzden kan dolaşımınıza şeker enjekte etmeye benzer. Meyve suları, gazlı içeceklerdeki kalorileri kesmek, genel sağlığınızı için iyileştirmek için yapabileceğiniz büyük bir iştir.
4 – Ağızdan nefes almak: Ağızdan nefes almanın sağlık açısından çok sayıda olumsuz sonucu vardır. Başta kuru ağız, zayıf çene, diş problemleri, uyku bozukluğu, solunum problemleri gibi… Bununla mücadele etmek için burnunuzdan nefes alacak şekilde kendinizi eğitin.
5 – Her zaman çevrim içi olmak: Her zaman çevrim içi olduğunuzda, mesaj ve e-Postalara hemen cevap vermek ve sürekli bir problem çözme durumunda olursunuz. Bu, stres seviyenizi artırır. Sinir sisteminizin rahatlamaya ihtiyacı var. İnternet iletişiminden ayrılmak için zaman planlayın. “Rahatsız etme” özelliğini kullanın. Belirli bir saatten sonra cevap vermeyin.
6 – Az siyah çay tüketmek: Siyah çayın antioksidan içeriği yüksektir. Düzenli olarak siyah çay içilmesi; kalp hastalığı, yüksek tansiyon, bunama, depresyon, inme riskinde azalma ile ilişkili bulunmuştur. Bir araştırmada, kadınlarda yumurtalık kanseri riskinde azalma ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
7 – Yatarken parlak ışık görmek: Yatarken ekranlara bakmak sirkadiyen ritminizi ve melatonin üretimini bozar. Bundan kaçınmak için mavi ışık engelleyicileri kullanın. Yatmadan bir saat önce ekranları kapatın. Esneyin, dua edin, günlük tutun veya okuyun.
SAAT BAŞI YERİNİZDEN KALKIP YÜRÜYÜN
8 – Günde 6 saatten çok masa başında oturmak: Uzun süre oturmak, duruş bozukluğu, obezite, artan kronik hastalık riski gibi çok sayıda sağlık sorunuyla ilişkilidir. Masabaşı bir işte çalışıyorsanız; her saat başı kalkmayı, esne hareketi yapmayı ve yürümeyi bir öncelik hâline getirin.
GÜNE KAHVEYLE DEĞİL SUYLA BAŞLAYIN!
9 – Sabah ilk iş olarak kahve içmek: Birçok kişi diyet yaparken kahvaltı yerine sabah kahvesi içiyor. Ancak, uyandığınızda bedeniniz susuzdur, kanınızdaki kortizol seviyesi yükselir. Uyanınca bir bardak su içmek bu stres hormonların başlangıç düzeyine dönmesine yardımcı olur. Kafein ise stres hormonunu artırır. Kahveyi bir saat erteleyin ve bu etkiyi en aza indirmek için biraz su için. Daha sonra kafeinin tadını çıkarın.
UYANIR UYANMAZ TELEFONA BAKMAYIN
10 – Gün ışığından önce ekran ışığını görmek: Amerika’da ünlü psikiyatrist Dr. Nikole Benders-Hadi tarafından yapılan bir araştırmada, sabah uyanır uyanmaz eline telefonu alarak vakit geçirmeye başlayan kişilerde, stres seviyesini sebepsiz yükseldiği tespit etmiştir. Çünkü uyanır uyanmaz cep telefonu, bilgisayar, tablete bakmak, beynin aşama aşama ulaşması gereken ‘tetikte olma’ dalgalarını aniden üretmesine sebep olur. Bu yüzden kendinize gelmeden cep telefonunuzu kontrol etmeyin. Uykunuz, ruh hâliniz, sirkadiyen ritminiz ve stres seviyeleriniz önemli ölçüde iyileşecektir.
Kaynak: Türkiye Gazetesi