Ekonomiye darbesi 350 milyar dolar oldu! 15 Temmuz, büyüyen ekonomide bütün dinamikleri altüst etmişti - Haber Jet

Ekonomiye darbesi 350 milyar dolar oldu! 15 Temmuz, büyüyen ekonomide bütün dinamikleri altüst etmişti

15 Temmuz hain darbe girişiminin ekonomik etkisinin 350 milyar dolar olduğu hesaplandı. Öte yandan Prof. Dr Yusuf Dinç, bütün darbe ve darbe girişimlerinin ekonomiye büyük darbe vurduğunu belirtirken “Bugün Türkiye’de kazanılan her ekmekte o günkü kahramanca mücadelenin katkısı var” dedi...

EKONOMİ SERVİSİ – Üzerinden 8 yıl geçen 15 Temmuz hain darbe girişiminin en büyük etkisi ekonomiye oldu. Borsa düştü, döviz yükseldi. Hisseler birkaç günde 50 milyar lira değer kaybetti.

Devam eden dönemde turist sayısı düştü, bir milyon kişi işini kaybetti, sanayide üretim daraldı, esnaf iş yapamaz oldu, iflaslar arttı. Ancak Türkiye’nin krizlerle baş etme ve zor zamanlarda birlik olma kabiliyeti, darbe girişiminin etkilerinin de beklenenden daha büyük bir hızla bertaraf edilmesini sağladı.

Halk kenetlendi, iş dünyası daha çok çalışma sözü verdi, her bir iş adamı birer elçi oldu ve yurt dışında iş yaptığı muhataplarını telefonla arayarak darbe girişiminin amacını, etkilerini anlattı, kafalardaki soruları cevapladı. Hep birlikte girişilen çabalarla, muhtemel etkiler azaltıldıysa da ekonominin turizmden sanayiye, finans sektöründen genel ekonomiye kadar her alanda aldığı yarayla yaklaşık 350 milyar dolar kaybettiği tahmin edildi.

HER ŞEYE RAĞMEN SAVUNMA VE ENERJİDE DEV ADIMLAR

Aradan geçen 8 yılın ardından değerlendirme yapan ekonomistler “Türkiye ekonomisi büyük zarar gördü ama darbe girişimi başarıya ulaşsaydı ekonominin üçte birini kaybederdik” yorumunu yaptı. Analist Cüneyt Paksoy “Gayrisafi yurt içi hasıla 12-13 bin dolara gidiyordu. Daha da ileri gitmek isterken yönünü aşağı çevirdi” diyerek vatandaşa doğrudan etkisini de anlattı. Ekonominin tam toparlanacakken ABD’yle rahip krizi yaşadığını, ardından peş peşe deprem felaketleri ve son olarak 6 Şubat deprem yıkımını hatırlatan Paksoy “Bütün bunlara baktığımızda Türkiye’nin mücadele gücünü iyi anlamak gerekiyor. Kısa vadeli daralma süreçleri dışında Türkiye hep büyümeyi becerebilmiş, ekonomisini yukarı yönlü taşıyabilmiş bir ülke olarak kayıtlara geçti. Yeniden ihracatını artırdı, enerjide, savunmada birçok büyük adımlar attı” dedi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç de Türkiye’de demokrasilere yapılan saldırıların ekonomiyi de vurduğunun kesin olduğunu dile getirdi. 1960 ve 1980 darbesiyle birlikte diğer girişimleri de değerlendiren Prof. Dinç “15 Temmuz hain darbecileri amacına ulaşsaydı Türkiye ekonomisinin üçte birini kaybetmiş olacaktı. 15 Temmuz’da bu millet kahramanca mücadele ederek dinini, imanını, izzet ve haysiyetini korumuştur. Girişim başarılı olsaydı, 30’uncu ekonomi olabilirdik. Bugün kazanılan her ekmekte o günkü mücadelenin bir katkısı olduğunu unutmayalım” diye konuştu.

İLK 10 EKONOMİDEN BİRİYDİK 20’NİN BİLE DIŞINA ATILDIK

Prof. Dr Yusuf Dinç, Türkiye’de darbelerin ekonomiye etkisini değerlendirdi. Dinç şunları söyledi:
1960 darbesinden önce Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasındaydı veya farklı raporlamalara göre 11. ekonomisiydi. Darbeyle beraber 6 sıra birden kaybetti. 1961’de sıralamada 16’ncılığa düştü. Ertesi sene 17’nciliğe geriledi. 71 darbesiyle beraber 19’unculuğa düştü. Bu da yetmemiş olacak ki 80 darbesi Türkiye’yi dünyanın ilk 20 büyük ekonomisi listesinin dışına atmıştı. Dünyada birçok ekonomi hızla ileri giderken Türkiye darbe ortamının etkisi altında tam tersine gidiyordu. 1990’larda da Türkiye aynı şeyleri yaşamaya devam etti. 28 Şubat sürecinin bir sonucu olan 2001 krizinde darbeciler ve onların şemsiyesi altındakilerin Türkiye’den hortumladığı tutar 60 milyar doları buldu. 28 Şubatçılar ekonominin neredeyse üçte birini yok etti. 2001 krizinden önce 200 milyar dolar civarı olan gayrisafi millî hasıla krizle beraber 140 milyar dolar civarına düştü ve Türkiye’nin cari açık problemi de 28 Şubat’ın sonucu ve ürünü olan 2001 krizinden sonra başladı. İlk 20 ekonomi arasına dönmek 30 yıl sürdü ama bunun işaretleri belirir belirmez, AK Parti’ye kapatma davası, e-Muhtıra, 17-25 derken, 15 Temmuz da bütün diğer darbelerin devamı olan ‘aynı zihniyet rolünü’ oynamak için sahneye çıktı. 27 Nisan muhtırasında darbeci kafaya atılan tokat 15 Temmuz’da yüzlerinde patladı.

TURİZME DE BÜYÜK DARBE

Turizm, darbe girişiminden en fazla etkilenen sektör oldu. Oluşturulan suni algının da etkisiyle ülkemize gelen turist sayısı yüzde 36,7 geriledi. O dönemin ardından da aylık yüzde 26’lara varan gerileme izlendi. 15 Temmuz’dan önceki 10 aylık dönemde ülkemize gelen turist sayısı 24,2 milyon iken darbe girişimi sonrasındaki 10 aylık dönemde ise bu sayı 19,9 milyon kişiye gerilemiştir. Ortalama bir turistin harcama miktarının 700 dolar olduğu değerlendirilirse turizme negatif etkinin 3 milyar dolar olduğu söylenebilir.

MÜSİAD: HEDEFLERİ BÜYÜYEN TÜRKİYE’Yİ VURMAKTI

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, 12 Eylül darbesi gibi, 28 Şubat sonrasında da artış gösteren banka hortumlamaları ve yolsuzlukların, servet transferine hizmet ettiğini söyledi. FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz’da kalkıştığı girişimin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Asmalı, şöyle konuştu: 15 Temmuz’da hedef alınan, 2013 yılında IMF’ye borcunu ödemiş, 27 çeyrektir pozitif büyümüş, finansal ve mali disiplinini sağlamlaştırmış ve birçok büyük projeyi hayata geçirmeye hazırlanan Türkiye’nin ekonomisiydi. Her ne kadar 15 Temmuz’un ardından ekonomi yönetiminin başarılı politikalarıyla piyasalar normale dönmüşse de girişimin maliyeti büyük olmuştur. MÜSİAD her zaman milli iradenin yanında yer aldı, darbelerle darbeciler ve uzantılarıyla mücadele etti. Bundan sonra da karanlık planların karşısında olacaktır. 

ATO: AMAÇ YERLİ VE MİLLİ ÜRETİME DE DARBEYDİ

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, 15 Temmuz’da demokrasinin yanı sıra, yerli ve millî üretimle hızlı büyüyen ülkeye darbe vurulmak istendiğini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’ni gelişmiş ülkeler seviyesinin üzerine çıkarmak için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Baran, “Hainlere verilecek en büyük mesaj bu olacaktır” dedi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

Son Dakika

Yorumunuzu yazın...

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir