Cumhurbaşkanı Erdoğan: Reddimiras anlayışı ağır bedeller ödetti
“Osmanlının en sancılı yıllarına tanık oldu” sözleriyle Yıldız Sarayı’nı anlatan Erdoğan “Nice kültür varlığımıza sahip çıkamadık. Reddimiras anlayışı ağır bedeller ödetti. Birileri cumhuriyetin arkasına saklanıp, Osmanlı karşıtlığı yaparken biz tarihimizin tüm dönemlerini kucakladık” dedi.
Sultan III. Selim zamanında yaptırılan ve Sultan II. Abdülhamid zamanında genişletilerek devlet sarayı hâline getirilen Yıldız Sarayı kompleksi, yaklaşık 6 yıl süren restorasyonun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı.
Saray, ağustos ayının sonuna kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek. Açılış konuşmasında “Tarihimizin her dönemini kucaklıyoruz” mesajı veren Erdoğan şunları söyledi:
YILLARCA HOYRATÇA KULLANILDI
Yıldız Sarayı direnişin sembolü, sıradan bir yapı değildir. Osmanlının en sancılı yıllarına bizzat şahitlik etmiştir. Biz hazine değerindeki eserlerinin kıymetini çok iyi bilemeyen bir milletiz. Kimi ülkeler 100-150 yıllık tarihi varlıklarına büyük özen gösterirken, geçmişi çok daha eski, nice kültür varlığımıza sahip çıkamadık. Özellikle tarihimizin bir dönemine damgasını vuran reddimiras anlayışı bizlere gerçekten çok ağır bedeller ödetti. Bu zihniyetin gadrine uğrayan sembollerden biri Yıldız Sarayı oldu. Burası da yıllarca ihmal edildi. Örselendi, hoyratça kullanıldı. Saray Külliyesi’ni oluşturan binaların çoğu âdeta talan edildi. Bunlarla birlikte yakın tarihe ışık tutacak olan birçok eser, obje, eşya da maalesef ya yakılmış ya kırılıp dökülmüş ya da haraç mezat satılmıştır. 1920’li yılların sonunda Merasim Köşkü’nün bir süre kumarhane olarak işletilmesi, Saray’ın maruz kaldığı hoyratlığın örneklerinden biridir.
YİNE BİZ SAHİP ÇIKTIK
Zamanın belediye yetkililerince sırf turistlerin ilgisine mazhar olabilmek adına Yıldız gazinoları projesi hayata geçirilmiştir. İtalyan bir şirket tarafından işletilen kumarhane, bir yıl sonra kapatılmıştır. Bakınız, sadece Yıldız Sarayı değil, milletimizin tarihinde ve hafızasında iz bırakan birçok obje de bu kadir bilmezlikten payını aldı. Gazi Mustafa Kemal’in ömrünün son aylarını geçirdiği Savarona yatının hangi skandallarla gündeme geldiğini hepimiz hatırlıyoruz. Gazetelere de yansıyan ahlaksızlık hadisesinden sonra süratle harekete geçtik ve Savarona yatını devraldık. Titiz bir çalışmayla Savarona’yı restore ettirdik ve kısa bir süre sonra inşallah restorasyonu bitiyor. Ardından olması gerektiği şekilde misafir devlet ve hükûmet başkanlarını ağırlamak için inşallah kullanmaya başlıyoruz.
Bunu bile eleştirenler, akla hayale gelmedik iddialarda bulunanlar çıktı. Oysa lafa gelince Atatürk konusunda mangalda kül bırakmayanların çürümeye terk ettiği Savarona yatına sahip çıkan yine biz olduk. Aynı durum, pek çok tarihî eser, yapı ve obje için de geçerlidir. Birileri cumhuriyetin arkasına saklanıp Osmanlı karşıtlığı yaparken biz hiçbir zaman ayrım gözetmeden tarihimizin tüm dönemlerini kucakladık.
Kaynak: Türkiye Gazetesi