Bülent Ecevit'in 2 milyar dolarlık mirası için CHP önerge sundu! Hayat hikayesi, bursla Amerika'ya gidişi ve siyasi hayatı... - Haber Jet

Bülent Ecevit’in 2 milyar dolarlık mirası için CHP önerge sundu! Hayat hikayesi, bursla Amerika’ya gidişi ve siyasi hayatı…

Bülent Ecevit’in 2 milyar dolarlık mirasını kapsayan Medine’deki 110 dönüm arazisi ile ilgili soru önergesi veren CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Ecevit’in Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağışladığı Medine’deki arazi ve külliyenin mevcut durumunu sorunca internette “Bülent Ecevit kimdir?” sorusu araştırılmaya başlandı.

Türk siyaset tarihinde adı en çok Kıbrıs Harekâtı’nı ve 14 Ağustos 1974 tarihinde ise “Ayşe tatile çıksın.” parolasıyla ikinci harekâtı başlatmasıyla anılmaktadır.

Herkesin “Karaoğlan” dediği Ecevit’in başbakan olduğu 1999 yılında da PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın, Kenya’dan Türkiye’ye getirilmesi ile konuşulmuştur.

Türk gazeteci, şair, yazar, çevirmen, siyasetçi ve CHP’nin de üçüncü Genel Başkanı, olan eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in biyografisini ve soru önergesine konu olan arsa ile ilgili bilgileri vereceğiz. Keyifli okumalar…

Bülent ecevitin gençliği amerika başkanıyla görüşmesi

BÜLENT ECEVİT’İN 2 MİLYAR DOLARLIK MİRASI OLAYI NEDİR?

Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa’dan kendisine Medine’de 110 dönüm arazi kalmıştı. Ecevit, 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.

BÜLENT ECEVİT KİMDİR?

Asıl adı Mustafa Bülent Ecevit olan halkın tabiriyle “Karaoğlan”, 28 Mayıs 1925, İstanbul’da doğmuştur. 

Çok renkli hayatı olan Bülent Ecevit; gazeteci, şair, yazar, çevirmen ve siyasetçi unvanlarının içini doldurabilen ender siyasetçilerden biridir. 

Bülent Ecevit hangi partili hangi partiden

Türkiye’nin eski başbakanı, çalışma bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcılığı yapmış, 1974, 1977, 1978-1979 ve 1999-2002 yıllarında başbakanlık yapmıştır. 

1972 ve 1980’li yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkanlığını,
1987-2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti’nin (DSP) genel başkanlığını yapmıştır.

ROCKEFELLER VAKFI’NIN BURSUYLA ABD’YE GİDEN ECEVİT, AMERİKAN BAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ

Henüz otuzlu yaşlarındayken Rockefeller Vakfı’nın yazarlara özgü verdiği bir yıllık bursla 1957 yılında Amerika’nın Massachusetts Eyaletinin başkenti olan Boston’un Harvard Üniversitesi’nde Osmanlı siyasî tarihi üzerinde inceleme yaptı. 

Takvimler ekimi gösterdiğinde Türkiye’de de seçim hazırlıkları tam gaz devam ediyordu. 27 Ekim 1957 yılında milletvekili seçimleri gerçekleşecekti ve siyasi ortam seçim yaklaştıkça gerginleşmeye devam ediyordu. 

Bülent ecevit amerikan başkanı kimle görüştü

Ecevit Amerika’da da olsa ülkesindeki seçim atmosferini izlemeden edemezdi. Çünkü CHP’nin yayın organı Ulus gazetesinin de yazarı olarak Amerika’daydı. ABD’ye bir yıllığına gittiği halde dokuz ay kaldı ve tekrar Türkiye’ye döndü.

Bülent Ecevit, 1957 yılında yapılan seçimlerde CHP’nin Ankara milletvekili olarak meclise girmişti. Milletvekili listesine girmesini Metin Toker ve Kasım Gülek istemiş bu isteklerini de İsmet İnönü’ye iletmiş ve İnönü de kabul etmişti. Henüz 32 yaşındaydı ve Meclis’in en genç milletvekillerinden biriydi. 

Bir gün dönemin Başbakanı olan Adnan Menderes’in önüne, istihbarat teşkilatı ve Milli Emniyet Hizmetleri’nden bir dosya geldi. MEH Başkanı Behçet Türkmen’in imzasını taşıyan dosyada Ecevit’in, Ulus’taki yazılarıyla Türk Ceza Kanunu’nun “141 ve 142. Maddeleri”ne giren “komünistlik propagandası” yaptığı belirtiliyordu.

Başbakan Menderes, Bülent Ecevit’in dosyasını Ağır Ceza Mahkemesi’ne pekala sevk edebilirdi, ancak o öyle yapmadı. Muhatabına, “Babası Fahri Bey, Hukuk Fakültesi’nde hocamdı. Doktorumuzdu aynı zamanda. Rahmetli bana çok yakınlık ve şefkat göstermişti. Sever sayardım, Bülent Ecevit hapse girerse vicdanım muazzep olur.” demiştir. MAH Başkanı’nın, Ecevit’in dokunulmazlığını kaldırılarak yargılanması yönündeki tavsiyesine uymayan Menderes, Ulus’u ve Ecevit’i hiç sevmezdi ama baba Fahri Ecevit’in hatırına çoğu şeyi görmezden gelmişti. 

Bülent ecevit 2 milyar dolarlık mirası suudi Arabistan el koydu chp soru önergesi

BÜLENT ECEVİT’İN BABASI VE DEDESİ KİMDİR? AİLESİ, EŞİ…

28 Mayıs 1925 yılında Beşiktaş, Valideçeşme’deki Pembe Köşk’te Fahri-Nazlı Ecevit çiftinin dünyaya gelen erkek çocuğuna Bülent ismi konuldu. 

İlgili Haberler

Babası Kastamonulu, annesi de İstanbulluydu. Ecevit soyadı, Kastamonu’nun Küre ilçesine yakın bir bucağın isminden esinlenilerek alınmıştı. Hem anne babası hem de dedeleri Osmanlı ve Cumhuriyet’in “seçkin” üyeleri arasında yer alıyordu.
Babası Prof. Dr. Fahri Ecevit, Cumhuriyet’in ilk yüksek öğretim kadrosundan, sonraları milletvekili; anne Nazlı Ecevit de sanatçı ve ressamdı. Eşi Rahşan Ecevit de yıllarca Odalar Birliği’nin “İktisat” gazetesinde başyazarlık yapmış Prof. Dr. Namık Zeki Aral’ın kızıydı. Ecevit ailesi iki taraftan da asil kan taşıyordu. 

bülent ecevitin ailesi eşi kim çocukları kim neden çocuğu yok

Osmanlı ulemasından müderris Mustafa Efendi’nin torunu diğer dedesi ise Alay Kumandanı Mehmet Emin Bey’di. Babası Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi’nin adli tıp profesörüydü.  Fahri Ecevit 1943’ten beri CHP Kastamonu Milletvekili olarak Meclis’te görev yapmıştı. Ancak 1950 yılında yapılan seçimlerinde tekrar seçilemedi.

Küçük Bülent, Ankara’da Mimar Kemal İlkokulu’nu birinci sınıfı atlayarak bitirdikten sonra Ankara Erkek Lisesi’nin orta kısmına yazıldı. İlk şiirini 6 yaşındayken Ankara’da devam ettiği Mimar Sinan İlkokulu öğrencisi iken yazdığı söylenir.
Bir yıl Ankara Erkek Lisesi’nde okuduktan sonra ailesi tarafından Robert Kolej’e yatılı öğrenci olarak girdi. Robert Kolej’deki iki yıllık İngilizce öğrenme dönemini bir yılda tamamladı. Nobel ödüllü Bengalli şair Tagore’un Gitanjali-İlahiler kitabını Robert Kolej’in birinci sınıf öğrencisi iken İngilizceye tercüme etti.  

En büyük tutkusu demli çay içerek mum ışığında şiir yazmaktı, akranları onu Eco diye çağırıyordu. Ailesi Ankara’daydı, koleje yatılı olarak kaydedilmesine rağmen o Rumeli Hisarı’nda Ermeni asıllı Madam Luisi’nin ahşap evinde kalıyordu. Daha sonra kolejin Türk dili ve edebiyatı hocası Feridun Nigar Bey’in köşkünde kalmaya başladı. Derslerinde orta vasat bir öğrenciydi. Amerikan değerlendirme ölçülerine göre seviyesi “fair-orta”ydı. Edebiyat dersleri iyiydi ama fen derslerinden birkaç defa bütünlemeye kalmıştı. Lise birde az kalsın matematikten tasdikname alıyordu. Notu beşti, oysa geçer not altıydı. Velhasıl siciline; “Eylül’de riyaziyeden geçmezse mektebimize devam edemez.” şerhi düşülmüştü. O da büyük bir gayret ve azimle 9 alarak yakayı kurtarmış, sınıfı geçmeyi başarmıştı. 

Fen, edebiyat ve ekonomi bölümlerinden tercihini edebiyattan yana kullanmıştı. Robert Kolej’in 1944 yılı mezuniyet yıllığında Rum asıllı sınıf arkadaşı Dimitri Andriadis, Ecevit için; “Bir bardak çay, bir yaprak kâğıt, bir kurşun kalem ve bir şiir kitabı… İşte Bülent’in en sadık arkadaşları. Son sınıf öğrencilerinin bu en nazik ve en alçak gönüllüsü bir şair olacağını söylerken halihazırda seçkin bir şair olduğunu unutmuşa benzer…” diye yazmıştı. 

Bülent ecevit kimle evliydi hayatı biyografisi

BÜLENT ECEVİT NE MEZUNU, NEREDE OKUDU?

Ecevit Robert Kolej’in edebiyat bölümünden mezun olmuştu. Annesi Nazlı Hanım, mimar ya da mühendis olmasını isterken babası, edebiyat kolundan mezuniyeti sebebiyle Ankara Hukuk Fakültesi’ne yazılmasını istemişti. “Edebiyatçı olmak istiyorum.” diyen genç Bülent’in bu görüşünün ailesi üzerinde hiçbir etkisi olmamıştı. Hukuk Fakültesi’ne başlayan Ecevit, burada üç ay eğitim görebildi. Israrın hiçbir faydası olmadığını anlayan ebeveynleri artık onu serbest bırakmışlardı. 

Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü’ne tercüman olarak işe girdi. Bu sırada Çetin Altan da Galatasaray Lisesi mezunu olması sebebiyle Fransızca mütercim olarak aynı büroda görev yapıyordu. Ertesi yıl Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırdı ve okula ikinci sınıftan başlamıştı. Beri taraftan Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ndeki öğrenimini de yarıda bırakmak zorunda kalmıştı.

Bülent ecevit dedesi kim, neden cumhurbaşkanı olamadı

Bu dönemlerinde Doğu mistisizmine ve Hint felsefesine çok fazla ilgi duyan Ecevit’in, en büyük tutkusu ise şiir yazmaktı. Bir taraftan Doğu mistisizmi bir taraftan Batı rasyonalizmi arasında gelgitler yaşayan Ecevit, hem Klasik Batı müziği dinliyor hem de Türk halk müziğine hayranlık duyabiliyordu. 

Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Basın Ataşeliği’ne kâtip olarak gönderildi.

BÜLENT ECEVİT’İN GENÇLİĞİNDEN! BASIN YAYINDAN SİYASET HAYATINA

1946’lı yıllarda İngiltere, II. Dünya Savaşı’ndan sonra toparlanma çalışıyordu. İngiliz muhafazakârlar devrilmiş, yerine İşçi Partisi iktidar olmuştu. Churchill’in başbakanlık koltuğuna İşçi Partisi lideri Atlee geçip oturmuştu. 

Bu dönemlerde Ecevit çifti ise siyaset ve politikaya çok fazla ilgi göstermiyorlardı. 80 sterlinlik maaşla sanat ve edebiyattan başka bir işle iştigal etmiyorlardı. Ülkede bulunan sanat galerini geziyor, tiyatro ve konserlere giderek kültürlenmeye çalışıyorlardı. Bu dönem Ecevit, Londra Üniversitesi’ne kaydını yaptırmıştı. Sanat tarihi ve Doğu dillerinin Latincesi olarak kabul edilen Sanskritçe okumak istiyordu. Fakat üniversiteyi terk etmesi ve basın ataşeliği gibi geleceği olmayan bir işte bulunması babasını rahatsız ediyordu. Bu yüzden Bülent’i Türkiye’ye gelmesi için ikna etmişti. Babası o yıllarda başbakan yardımcısı olan Nihat Erim’e Bülent Ecevit’in durumunu anlatınca Erim’de Ecevit’i CHP’nin yayın organı olan Ulus’a yerleştirdi. Böylece Ecevit’in gazetecilik yaşamı da başlamış oldu. 

Bülent ecevit gençliği kaç yaşında öldü

Esasen onun gazeteciliği CHP liderliği ve Türkiye Cumhuriyeti başbakanlığına giden siyasi hayatının da başlangıç noktası olmuştu. Çetin Altan’la birlikte Ulus gazetesinde mütercimlik ve sekreter yardımcılığı yapıyordu. Baba Ecevit, CHP’deki muhalif sol kanat temsilcileri arasındaydı. Cemil Sait Barlas da Fahri Ecevit gibi CHP’nin muhalif kanadında siyaset yapıyordu. Sait Barlas’ta Fahri Ecevit gibi yeniden Meclis’e girememişti. Bunun üzerine Ankara’da “Pazar Postası” adında gazete çıkartmaya başlamıştı. Bülent Ecevit ve Çetin Altan’a bu gazetede mizah sayfası hazırlamaları teklif edilmişti. Öneriyi kabul eden Ecevit-Altan ikilisi, o dönemde Demokrat Parti’yi destekleyen Milliyet gazetesine nazire olarak sayfanın ismini “Ciddiyet” koymuşlardı. Her sayıda dönemin başyazarları Sedat Simavi, Selim Ragıp Emeç, Ahmet Emin Yalman, Ali Naci Karacan gibi isimlere atfen “matrak” başyazılara yer veriyorlardı. Yazıların altında Kırmızı Mavi (Sedat Simavi), Para Para Paracan (Ali Naci Karacan), Amerika Alman (Ahmet Emin Yalman), Beni Mebusluğa Seç (Selim Ragıp Emeç) gibi takılmalar yer alıyordu. Ciddiyet logosunun altında Demokrat Parti’nin yayın organı Zafer’in logosunun altında yer alan “Zafer Demokrasinindir” sloganına karşılık, “Demokrasi Ciddiyetindir” mottosu bulunuyordu. 

Bülent Ecevit askerlik hizmetini yaptığı yıllarda Rahşan Hanım’da Altemur Kılıç’ın çıkardığı haftalık siyasi dergi Devir’de çalışıyordu. Ecevit’i politikaya Ulus’ta çalışıyor olması itmişti. Yoksa o tarihe kadar, politikacı bir babanın oğlu olmasına rağmen politikayla çok fazla ilgilenmiyordu. Demokrat Parti’nin öncülüğünde Meclis, CHP’nin mallarını Hazine’ye devredince Ulus gazetesi kapanmış, Nihat Erim ve kadrosu Halkçı gazetesini çıkarmaya başlamıştı. Ecevit Halkçı gazetesinde fıkra yazarlığı yapıyordu. Daha sonra Ulus gazetesi ismiyle yeniden yayına başlayınca o da yeniden Ulus’un yazarları arasında yerini aldı. Ulus’ta Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan sonra iki numaralı yazar Bülent Ecevit olmuştu. Demokrat Parti’yi destekleyen Zafer’in başyazarı Bahadır Dülger’le bir ara sert polemiklere girmişlerdi. Cüneyt Arcayürek ve Altan Öymen gibi isimlerle birlikte çalışıyorlardı. Bir dönem Rahşan Hanım’ın da çalıştığı Ankara’daki Amerikan Haberler Merkezi’nin daveti ile dört aylığına 1954 Ekim ayının başında ABD’ye gitti. Çağrı Amerikan Basın Enstitüsü ve ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Eğitim Mübadele Programı’ndan yapılmıştı. Bu davetin amacı gelişmekte olan ülkelerde liderlik yeteneği olan ve iyi derecede dil bilen isimlere Amerika’yı tanıtmaktı. İngiltere ve Amerika’dan sık sık davet alan bir gazeteciydi. Milletvekili seçildiği 1957 seçimleri öncesinde de Amerika’daydı. Batı dünyasını iyi tanımış olması ona politikanın basamaklarını tırmanmasında büyük bir yardım ve avantaj sağlamıştı.

ROCKEFELLER BURSU ALAN TÜRK SANATÇI, YAZAR VE SİYASETÇİLER

Türkiye’de Rockefeller Vakfı’nın verdiği burslardan yararlanan birçok Türk sanatçı, siyasetçi, tarihçi bulunuyor. Ama en çok bilinen isimler arasında Türk tarihçi ve edebiyatçı Prof. Dr. Halil İnalcık, Seramik sanatçısı Füreya Koral, Klasik Türkçe Profesörü Fahir İz, Ünlü yazar Ahmet Hamdi Tanpınar, edebiyatçı Bilge Karasu, Batı klasiklerini çevirmesi ile tanınan ve bir zamanların en etkili edebiyat dergisi olan Yeni Ufuklar’ın kurucusu Vedat Günyol ve Bedri Rahmi Eyüpoğlu ve son olarak Bülent Ecevit, Rockefeller Vakfı’ndan burs almış Türkler arasında yer almaktadır.

Politika

Bülent Ecevit’in 2 milyar dolarlık mirası için CHP önerge sundu! Hayat hikayesi, bursla Amerika’ya gidişi ve siyasi hayatı…” haberine 1 yorum yapıldı.

Yorumunuzu yazın...

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir