2022’de maymun çiçeğine yakalanan Türk Harun Tulunay, Mpox hasta yüzü seçildi
Maymun çiçeğine yakalanan Türk, yaşadıklarını ve tüm tedavi sürecini anlattı. Zorlu bir 40 gün geçirdiğini ve Mpox virüsünün HIV'den daha çok yıprattığını belirten Harun Tulunay, maymun çiçeği virüsü ve hastalık süreci hakkında birçok bilgi aktardı.
Türk aktivist ve sağlık bilinci savunucusu Harun Tulunay, 2022’de yaşadığı Mpox (maymun çiçeği) hastalığı ile ilgili deneyimlerini paylaşarak, bu süreçte yaşadığı zorlukları ve hastalığın tedavi sürecine dair önemli bilgiler paylaştı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) geçtiğimiz hafta Mpox için ikinci kez küresel halk sağlığı acil durumu ilan etmesinin ardından, Tulunay’ın açıklamaları yeniden gündeme geldi.
Mpox’ın ciddi bir sağlık sorunu olabileceğini vurgulayan Tulunay, Covid-19 gibi pandemilerin tekrar yaşanacağı endişesinin yersiz olduğunu belirtti.
MAYMUN ÇİÇEĞİNE YAKALANAN TÜRK HARUN TULUNAY YAŞADIKLARINI ANLATTI
Harun Tulunay, 2022 yılında yaşadığı Mpox deneyimlerini “hayatımın en zor 40 günü” olarak nitelendiriyor.
İngiltere’de yaşayan Tulunay, 2016’da HIV teşhisi aldıktan sonra, HIV tedavisini başarılı bir şekilde sürdürdü.
Fakat 2022 Haziran ayında Harun Tulunay’a Mpox teşhisi kondu ve bu hastalık, Tulunay’ın yaşamını büyük ölçüde etkiledi.
11 gün hastanede yatmasının ardından, yaklaşık 40 gün süren bu zorlu süreç boyunca yaşadığı fiziksel ve psikolojik zorlukları aktaran Tulunay, hastalığın tedavi sürecinde tecovirimat adlı ilacın büyük fayda sağladığını belirtti. Bu ilaç, hastalığın şiddetini azaltmada ve Tulunay’ın iyileşmesinde etkili oldu.
MAYMUN ÇİÇEĞİNİN TEDAVİSİ VAR MI?
Harun Tulunay Oxford Üniversitesi’nin öncülüğünde başlatılan “Platinum Trial” adlı araştırmada yer aldığını ve bu çalışmanın, Mpox tedavisinde kullanılan ilacın etkinliğini doğruladığını açıkladı.
Mpox’a karşı geliştirilen çiçek aşısının da etkili olduğunu belirten Tulunay, bu aşının hastalığın yayılmasını önlemede önemli bir rol oynadığını ve koruyuculuk oranının %95’e kadar çıkabildiğini ifade etti.
Mpox’ın tedavisi ve aşıları hakkında yapılan bilimsel çalışmaların, bu hastalığın daha iyi anlaşılmasına ve kontrol altına alınmasına yardımcı olduğunu vurguladı.
MAYMUN ÇİÇEĞİ CİNSEL İLİŞKİ İLE Mİ BULAŞIR?
Harun Tulunay, Mpox ve HIV hakkındaki sosyal önyargıların, sağlık alanında yanlış anlamalara neden olduğunu belirtti.
İlgili Haberler
Maymun çiçeği virüsünün eşcinsel bireylerin cinsel ilişkisiyle bulaştığı algısının doğru olmadığını belirten Harun Tulunay, bilinçlenilmesi gerektiğini vurguladı.
HIV’in günümüzde kontrol altında tutulduğunu ve risk oluşturmadığını ifade eden Tulunay, Mpox’ın kendisinin HIV’den daha büyük bir ızdırap yaşattığını söyledi.
Toplumdaki yanlış bilgilendirmelere ve önyargılara karşı farkındalık oluşturmanın önemini de vurguladı.
Tulunay, Mpox hastalığının etkilerinin hafifletilmesinin yanı sıra, toplumsal bilinçlenmenin de artırılması gerektiğini belirtti.
MAYMUN ÇİÇEĞİ PANDEMİ OLUR MU?
2022 yılında Mpox salgınının ardından, Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel acil durum ilan etmesiyle birlikte, maymun çiçeğinin tekrar gündeme geldiğini söyleyen Tulunay, virüsün yeni varyantlarının ve artan vaka sayılarının endişe verici olduğunu belirtti.
Fakat Harun Tulunay Covid-19 günlerine dönülmeyeceğini ve etkili tedavi yöntemleri ile aşının bu durumu kontrol altına alabileceğini ifade etti.
Öte yandan sağlık profesyonellerinin, özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde ve acil servislerde maymun çiçeği konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
MAYMUN ÇİÇEĞİNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Maymun çiçeğine yakalanan Harun Tulunay seyahatlerin ve gümrük kontrollerinin maymun çiçeğinin yayılmasını engellemede önemli bir rol oynadığını belirtti.
Sağlık profesyonellerinin, maymun çiçeği belirtilerini grip veya Covid-19 ile karıştırmamak için dikkatli olması gerektiğini ve test imkanlarının artırılması gerektiğini söyledi.
Ayrıca kamuoyunun, mevcut aşıların ve tedavi yöntemlerinin etkinliğini sorgulama yerine bu yöntemleri kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Harun Tulunay’ın maymun çiçeği virüsü ile ilgili açıklamaları, hastalığın ciddiyetini ve tedavi sürecinin önemini vurgularken, toplumda farkındalık yaratma çabalarının devam etmesi gerektiğini gösterdi.