AB yönetimi, Moskova ziyareti sonrası Macaristan’ı boykot kararı aldı: Gayri resmi toplantılarda temsil seviyesi düştü
Avrupa Birliği Komisyonu tarihinde ilk kez üye bir ülkeye karşı boykot kararı aldı. Dönem başkanlığını devralan Macaristan'ın gayri resmi toplantılarda temsil seviyesini düşürerek, birlik tarihinde bir ilke imza atılmış oldu.
AB Komisyonu Başsözcüsü Eric Mamer, yaptığı açıklamada AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, AB Dönem Başkanı Macaristan’ın başkanlığında gerçekleşecek tüm gayri resmi toplantılara Komisyon üyelerinin katılmayacağı kararı aldıklarını bildirdi.
AB NEDEN MACARİSTAN’I BOYKOT KARARI ALDI?
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in kararı, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın “barış misyonu” kapsamında Rusya’nın başkenti Moskova’da Putin’le görüştüğü ziyaretlerin ardından açıklandı.
Macaristan Başbakanı’nın ülkesinin AB temsilciği almasının henüz 5. gününde Moskova’yı ziyaret ederek, Komisyon içerisinde de tepki çekti ve daha önce ziyaret hakkında bilgilendirilmedikleri öğrenildi.
Von der Leyen, Putin’in yatıştırılarak durdurulamayacağını belirterek “Ukrayna’da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın yolunu ancak birlik ve kararlılık açacaktır.” dedi.
AB dönen başkanının AB adına Rusya ile temas kurma yetkisi olmadığı belirtilirken Macaristan Başbakan’ı Orban, niyetinin AB’yi temsil etmek değil, barış yolunda ilk adımların atılmasına katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.
AB’NİN MACARİSTAN’I BOYKOT KARARI NE DEMEK?
Geleneksel olarak komisyon üyeleri, dönem başkanlığını devralan ülkeye resmi ziyaret gerçekleştirir. Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten ülke, AB ülkelerinin bakanları ile AB Komisyonu’nun üyelerini bir araya getiren gayri resmi toplantılar düzenler.
Macaristan’ın Moskova ziyareti sonrası alınan kararlar neticesinde Macaristan’ın gayri resmi toplantılardaki temsil seviyesi düşürüldü. Bundan sonraki süreçte, Macaristan başkanlığından yapılacak gayri resmi toplantılara Komisyon üyeleri değil, kıdemli memurlar yer alacak.
AB’nin aldığı Macaristan kararı, gelecek 6 ay içerisinde, Avrupa yasama önerilene ilişkin karar alma sürecinde zorluklara neden olacağı düşünülüyor.