Göbeklitepe’yi ortaya çıkaran Alman Profesör, 20 Temmuz 2014'te hayatını kaybetti - Haber Jet

Göbeklitepe’yi ortaya çıkaran Alman Profesör, 20 Temmuz 2014’te hayatını kaybetti

Tarihin en eski kalıntısı olan Göbeklitepe Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt ile tüm dünyaya kazandırıldı. Başarılı bilim insanı Klaus Schmidt'in vefatı sonrası ise Göbeklitepe çalışmaları onun sayesinde devam ediyor.

“Tarihin sıfır noktası” şeklinde isimlendirilen ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Göbeklitepe kazı çalışmalarını yapan Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt vefatının 10. yılında anılıyor.

20 Temmuz 2014’te hayatını kaybeden bilim insanı Schmidt Göbeklitepe’nin keşfindeki tarihi katkılarıyla hatırlanıyor.

Göbeklitepeyi kim yaptı

GÖBEKLİTEPE NASIL KEŞFEDİLDİ?

Göbeklitepe ilk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortak yüzey araştırmasıyla dikkat çekti.

1986’da tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykel, Göbeklitepe’deki somut bulguların başlangıcı oldu.

Heykelin değerini fark eden çiftçi, bu bulguyu Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne teslim etti.

Heykel müzede koruma altına alındı ancak 1994’te bölgeyi ziyaret eden Prof. Dr. Klaus Schmidt, bu taşların neolitik döneme ait olduğunu fark etti.

Göbeklitepe’yi kim kazıyor

GÖBEKLİTEPE’Yİ KEŞFEDEN ALMAN PROFESÖR KİMDİR?

Göbeklitepe’de yaptığı kazılarla insanlık tarihini yeniden şekillendiren Prof. Dr. Klaus Schmidt, 11 Aralık 1953’te Almanya’nın Feuchtwangen kasabasında doğdu.

Heidelberg ve Erlangen üniversitelerinde Prehistorya, Yakın Doğu tarihi, Klasik arkeoloji ve Jeoloji eğitimi aldı.

Almanya, Yunanistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün’de çeşitli arkeoloji projelerinde yer aldı.

Göbeklitepe nerede

GÖBEKLİTEPE’Yİ KİM KAZIYOR?

Göbeklitepe Kazı Başkanı ve Şanlıurfa Müzesi Müdürü Celal Uludağ,  çalışmaları yürüten bilim insanı Schmidt’in Göbeklitepe ve Şanlıurfa için büyük bir değer olduğunu belirtti.

Göbeklitepe’nin bulunduğu arsanın sahibi Mahmut Yıldız, Schmidt ile ilk kez 1995’te tanıştığını ve kazı çalışmaları sırasında iyi bir diyalog kurduklarını ifade etti.

“İşinin erbabı bir kişiydi. Onun çalışmaları sayesinde Göbeklitepe gün yüzüne çıktı. Bazen kendisine şaka yapardım, ‘Bizim tarlamız sayesinde bütün dünya seni tanıyor.’ derdim, o da gülerek ‘Bunların hepsi emekle oluyor.’ derdi.”

Göbeklitepe'yi ne zaman keşfettiler

GÖBEKLİTEPE’Yİ İLK KİM BULDU?

Göbeklitepe, 1994 yılında Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda bir çoban tarafından keşfedilen taş oymalar sayesinde bulundu.

İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Klaus Schmidt, bölgede 1995’te kazılara başladı ve 12 bin yıl öncesine tarihlenen, “T” şeklindeki taş anıtlarla dolu büyük bir tapınak kompleksini ortaya çıkardı.

Göbeklitepe kimlere ait

Anıtlar üzerinde yabani hayvan ve insan figürleri barındırıyordu. Göbeklitepe, Mısır Piramitleri ve Stonehenge’den daha eski olup, insanlık tarihinin avcı-toplayıcı yaşamdan yerleşik hayata geçişini aydınlatan önemli bir bulgu olarak kabul ediliyor.

2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Göbeklitepe, tarihöncesi döneme dair bilgi ve anlayışımızı derinden etkiledi.

Göbeklitepe nerede bulundu

GÖBEKLİTEPE NEREDE?

Göbeklitepe Şanlıurfa ilinin kuzeydoğusunda yer alıyor.

Göbeklitepe aynı zamanda MÖ 9600-9500 yıllarına tarihlenmiş dünyanın en eski bilinen tapınak kompleksi olarak kabul edilen bir Neolitik sit alanıdır.

Göbeklitepe UNESCO'ya mı ait

GÖBEKLİTEPE NE ZAMAN BULUNDU?

Göbeklitepe ilk kez 1963 yılında Türk ve Amerikan bilim insanlarının yüzey araştırması sırasında keşfedildi.

Ancak bölgenin gerçek potansiyeli, 1994 yılında bir çobanın dikili taşları fark etmesiyle anlaşıldı ve ardından Prof. Dr. Klaus Schmidt’in başkanlığında 1995 yılında başlayan kazılarla gün yüzüne çıkarıldı.

Göbeklitepe kaç yıllık

GÖBEKLİTEPE KAÇ YIL ÖNCE İNŞA EDİLMİŞ?

Göbeklitepe MÖ 9600-9500 civarında yapılmış dünyanın en eski bilinen tarihi yapısıdır.

Bazı kaynaklar tarafından “tarihin sıfır noktası” olarak adlandırılan Göbeklitepe, devasa taş sütunlar ve çeşitli büyük dairesel yapılarla karakterizedir.

Bu antik kent insanlığın erken dönemlerindeki mimari ve dini pratikler hakkında önemli bilgiler sunması yönüyle arkeologlar için büyük bir keşiftir.

BiyografiDünyaGündem

Yorumunuzu yazın...

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir