Güney Kore’de darbe gibi sıkıyönetim
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ülkede "komünist tehditlere karşı" sıkıyönetim ilan etti. Karar, muhalefet tarafından anayasa ihlali olarak değerlendiriliyor. Ülkede tansiyon yüksek.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ülkede “anayasal düzeni koruma” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etti. Muhalefet ve sivil toplum örgütleri bu kararı, “demokrasiye karşı bir darbe” olarak nitelendiriyor.
GÜNEY KORE’DE DARBE Mİ OLDU?
Güney Kore’de Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilanı, hem ulusal hem uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Muhalefet partileri ve bazı iktidar temsilcileri, bu kararın “anayasal düzeni tehdit eden” bir adım olduğunu savunuyor. Sıkıyönetim ilanı sonrası başkent Seul başta olmak üzere birçok kentte protestolar başladı. Muhalefetin lideri Lee Jae-myung, kararın bir “diktatörlük girişimi” olduğunu vurguladı.
Öte yandan, iktidar partisi içindeki bazı isimler de karara karşı çıkıyor. Halkın Gücü Partisi lideri Han Dong-hoon, sıkıyönetimin “halkın iradesine aykırı” olduğunu belirtti. Muhalifler, sıkıyönetim kararının Meclis’i devre dışı bırakarak Yoon’un yönetimini pekiştirmek amacıyla alındığını iddia ediyor.
GÜNEY KORE’DE NEDEN SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ?
Devlet Başkanı Yoon, sıkıyönetim kararını gerekçelendirirken “komünist tehditlere” ve “devlet karşıtı unsurlara” dikkat çekti. Yoon, bir televizyon yayınında, “Muhalefet partisi devleti felç etti, anayasal düzeni korumak zorundaydım.” ifadelerini kullandı. Özellikle Kuzey Kore yanlısı grupların faaliyetlerinin artması, bu kararı tetikleyen unsurlardan biri olarak gösteriliyor.
Ancak muhalefet, Yoon’un bu söylemini gerçek dışı buluyor. Demokrat Parti üyeleri, Yoon’un bu kararı ekonomik sorunlar ve hükümete yönelik artan eleştirilerden dikkatleri başka yöne çekmek için aldığını savunuyor. Mecliste yapılan bütçe tartışmalarında yaşanan gerginlik, kararın alınmasında doğrudan etkili olmuş görünüyor.
İlgili Haberler
GÜNEY KORE’DE NE OLDU?
Sıkıyönetim ilanıyla birlikte ülkede birçok temel hak ve özgürlük kısıtlandı. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasaklanırken, medya kuruluşları sıkıyönetim komutanlığına bağlandı. General Park An-su’nun liderliğinde oluşturulan komutanlık, protestolara müdahale ederken, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini de durdurdu.
Öte yandan, sıkıyönetim kararının ardından Ulusal Meclis giriş ve çıkışları güvenlik güçleri tarafından kapatıldı. Parlamentoda gerginlikler yaşanırken, muhalefet milletvekilleri sıkıyönetimin iptali için acil oturum talebinde bulundu. Bu süreçte hükümetin güvenlik önlemlerini artırması, ülkede olağanüstü bir atmosfer oluşturdu.
GÜNEY KORE’DE SAVAŞ MI ÇIKTI?
Sıkıyönetim kararı, Kuzey Kore ile ilişkiler bağlamında bir savaş ihtimalini gündeme getirdi. Yoon, sıkıyönetimi “dış tehditlere karşı önlem” olarak tanımlarken, Kuzey Kore’nin bu gelişmeye nasıl yanıt vereceği merak konusu. Güney Kore Savunma Bakanlığı, orduya teyakkuzda olma talimatı verdi.
Ancak uzmanlar, kararın asıl hedefinin iç siyasetteki muhalefeti bastırmak olduğunu öne sürüyor. Sıkıyönetim ilanı, bölgesel bir çatışmadan çok, Yoon’un içerideki gücünü artırma çabası olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Güney Kore’nin demokratik değerleri açısından endişe yaratıyor.